Dünyaya farklı pencerelerden bakmak çok klasik ama bir o kadar da doğru bir sözdür. Farklı görüşlere sahip olmak, farklı tepkiler vermek, farklı inançları özümsemiş olmak demektir.
Bu bir zenginliktir. Düşünsenize herkesin aynı dünya görüşüne, aynı fikre sahip olduğunu.
Ne kadar da tatsız ve renksiz olurdu hayat.
Düşünsenize bir sürü farklı insanın bir arada sohbet ettiğini ve herkesin birbirinin düşüncesine saygı duyduğunu... Düşündünüz mü?
Ne kadar da tatlı bir görüntü değil mi? Ayyy ne kadar pespembe, ne kadar mutlu, ne kadar şeker... Ancak hayal edebilirsiniz böyle bir görüntüyü çünkü maalesef özellikle yaşadığımız ülkede böyle bir tablo kalmadı.
Herkes diğerine öteki, herkes diğerine saygısız, herkes diğerine yanlış. Hatta o kadar yanlış ki, yok edilmeli, sindirilmeli, dövülmeli, üzerine yürünmeli...
Bir kişi sadece bir ya da iki düşüncenizden dolayı sizin üzerinize öldürmek ya da dövmek için yürüyorsa işte siz "Tahammülsüzlükler Diyarı"na girmiş bulunuyorsunuz. Bu cesarete sahipse Türkiye'de yaşıyorsunuz.
Her gün daha önce hiç yaşamadığımız olaylar yaşamaya başladık. Bu kadar tahammülsüzlük ve bundan ileri gelen şiddet ancak ne olduğunu farketmemiş olan kör cahilliğin sonucudur.
Hayatında belki bir kitap bile okumamış, hayatını kazandığı mesleği dışında bir konu üzerinde bile araştırma bile yapmamış, entellektüel hiç bir donanıma sahip olmamış ve bunu önemsememiş, ihtiyaç duymamış insanlar etrafımızı sarıyor. Ne kadar kaçarsak kaçalım onların saygısızlığı, cahilliği, tahammülsüzlüğü ve şiddeti ile karşılaşıyoruz.
Bu insanlarla tartışamazsınız, bu insanlarla anlaşamazsınız, bu insanlara kendinizi ifade edemezsiniz...
Onlara göre tek doğru kendileridir.
Hayatta istediği yere gelememiş insanların sahip olduğu aşağılık duygusu ve cehaletin vermiş olduğu yüksek ego bir araya geldiğinde karşınıza bir canavar çıkar ve onu ehlileştirmek imkansızdır.
Canavarların tahamülsüzlük diyarından uzak durmak tek seçenektir ama...
Peki bu diyar bizim ülkemizse?
18 Eylül 2016 Pazar
13 Eylül 2016 Salı
SORUN SENDE DEĞİL BENDE
En başarılı olduğum özelliklerden birisi gözlemciliğimdir, Çok iyi bir gözlemci olduğumu ve gözlemlediklerimi iyi analiz ettiğimi düşünürüm.
Neden başarılı ilişkiler altına imza atamadığımın sebebini bulmak için bir süre önce gözlem yapmaya ve etrafımdaki tanıdığım, tanımadığım, yeni tanıştığım kadın ve erkekleri incelemeye başladım ve bulguları kendi tecrübelerim ile karşılaştırarak analiz ettim.
Kadın değerlendirmelerimin sonunda, başarılı ilişkide olması gereken kadın profilini keşfettim.
Aşağıdakilerden en az üç tanesi bir kadında olmalı;
Sosyal medyadaki profilleri evcil hayvanımızın fotoğrafları ile doldurmalı ve o fotoğraflarda kedimizin ya da köpeğimizin üzerini örtmeli kafasına fiyonk takmalı, fotoğrafın altına çocuk dili ile notlar yazmalı, kalpler koymalı.
Bir adamdan hoşlanıyorsak, görüşmek istediğinde hemen görüşmemeli, kaçmalı ki kovalanmalı.
Gizemli kadın olmalı.
Sevgili ile çocuk diliyle konuşulmalı.
Doğum günümüzü unutunca, hediye almayınca arıza çıkartmalı hatta ayrılık sebebi saymalı. Maazallah kesinlikle "Olabilir yoğun hayatlarımızda neyi unutmuyoruz değil mi? Önemli olan hediye değildir, bir bakış daha değerlidir" gibi saçmalıklara inanmamalı.
Sevgilinin sosyal medyadaki hesaplarına "canım sevgilim, aşkım, seni seviyorum, hayatımın anlamı" gibi şeyler yazmalı.
İlişki durumumu hemen değiştirmeli ve kalpler paylaşılmalı, aşkımız herkese duyurulmalı.
Sevgili günde en az üç kez aranmalı, meşguldür rahatsız etmeyeyim gibi sakıncalı düşüncelere kapılmamalı, ne olursa olsun bize ayıracak vakti olmalı yoksa küsmeli, hediyesiz barışmamalı.
Aşık olmadan da ilişki yürütülebilmeli, aşık gibi davranabilmeli.
Aşık olduk diye, her yalana, her hataya bahane bulmamalı, her gidişinden sonra geldiğinde buyur etmemeli, iyileştiğinde gideceğini bile bile, iyileşmesine yardım etmemeli.
İlk buluşmada olmazsa ikincide kesin arabası, evi olup olmadığı, işi ve geliri hakkında bilgi edinilmeli.
Erkeklere baktığımda ise;
Yukarıda anlatılan özelliklere sahip kadınları tercih ettiklerini gördüm çünkü erkekler aslında korkakmış, cesur değilmiş, üstün olma takıntıları varmış ve bunu hissettiren kadınlarla olup, benim gibileri özlemeyi seçerlermiş
Sonuç;
Sorun bende...
Neden başarılı ilişkiler altına imza atamadığımın sebebini bulmak için bir süre önce gözlem yapmaya ve etrafımdaki tanıdığım, tanımadığım, yeni tanıştığım kadın ve erkekleri incelemeye başladım ve bulguları kendi tecrübelerim ile karşılaştırarak analiz ettim.
Kadın değerlendirmelerimin sonunda, başarılı ilişkide olması gereken kadın profilini keşfettim.
Aşağıdakilerden en az üç tanesi bir kadında olmalı;
Sosyal medyadaki profilleri evcil hayvanımızın fotoğrafları ile doldurmalı ve o fotoğraflarda kedimizin ya da köpeğimizin üzerini örtmeli kafasına fiyonk takmalı, fotoğrafın altına çocuk dili ile notlar yazmalı, kalpler koymalı.
Bir adamdan hoşlanıyorsak, görüşmek istediğinde hemen görüşmemeli, kaçmalı ki kovalanmalı.
Gizemli kadın olmalı.
Sevgili ile çocuk diliyle konuşulmalı.
Doğum günümüzü unutunca, hediye almayınca arıza çıkartmalı hatta ayrılık sebebi saymalı. Maazallah kesinlikle "Olabilir yoğun hayatlarımızda neyi unutmuyoruz değil mi? Önemli olan hediye değildir, bir bakış daha değerlidir" gibi saçmalıklara inanmamalı.
Sevgilinin sosyal medyadaki hesaplarına "canım sevgilim, aşkım, seni seviyorum, hayatımın anlamı" gibi şeyler yazmalı.
İlişki durumumu hemen değiştirmeli ve kalpler paylaşılmalı, aşkımız herkese duyurulmalı.
Sevgili günde en az üç kez aranmalı, meşguldür rahatsız etmeyeyim gibi sakıncalı düşüncelere kapılmamalı, ne olursa olsun bize ayıracak vakti olmalı yoksa küsmeli, hediyesiz barışmamalı.
Aşık olmadan da ilişki yürütülebilmeli, aşık gibi davranabilmeli.
Aşık olduk diye, her yalana, her hataya bahane bulmamalı, her gidişinden sonra geldiğinde buyur etmemeli, iyileştiğinde gideceğini bile bile, iyileşmesine yardım etmemeli.
İlk buluşmada olmazsa ikincide kesin arabası, evi olup olmadığı, işi ve geliri hakkında bilgi edinilmeli.
Erkeklere baktığımda ise;
Yukarıda anlatılan özelliklere sahip kadınları tercih ettiklerini gördüm çünkü erkekler aslında korkakmış, cesur değilmiş, üstün olma takıntıları varmış ve bunu hissettiren kadınlarla olup, benim gibileri özlemeyi seçerlermiş
Sonuç;
Sorun bende...
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)